Akdeniz kıyılarındaki bütün antik çağ insanları zeytin ağacını kendilerinin keşfettiğini iddia etmişlerdir. Zeytin daima barış, doğurganlık, verimlilik, güç, zafer, ihtisam, ve hatta saflık ve kutsallık gibi pozitif algılamaları yansıtmıştır. 6,000 sene önce Mısır'lılar, Osiris'in karısı ve bütün dişi tanrıların en güçlüsü kabul edilen Isis'in, zeytini insanlara nasıl yetiştirmeleri ve kullanmaları gerektiğini öğrettiğine inanmışlardır. Yunan mitolojisi Zeus'un Attica yarım adasını nasıl en başarılı bir icatta bulunan bir tanrıya hediye ettiğini tanımlar. Yarışmayı kazanan, zeytin agacini ve teskin edici, besleyici özelliklerini Zeus'a sunan tanrıca Athena'dır. Hikâyeye göre Adem'in Tabur dağı yamacındaki mezarında bir çınar, bir Selvi ve bir de zeytin ağacı filizlenmiştir. Uç kutsal Kitap'ta zeytin ağacına bir çok göndermeler yapmaktadır. Hz. Isa çilesini Zeytin Dağın'da çekmiştir. Carmih'in kendisi bile zeytin ağacından yapılmıştır. Hristiyanlıkta vaftiz töreni zeytin yağı kutsaması ile yapılmaktadır. Yaratılış kitabında, Nuh peygambere, sel sularının artık çekilmekte olduğunu bir kumru ağzında Nuh'un gemisine zeytin dalı getirerek haber verir. Zeytin dalı o zamandan beri iyi niyet ve barış sembolü olmuş ve zeytin ağacı olumsuzluk sembolü olarak kabul edilmiştir.
Mitoloji